Sevgili Sibella beni mimlemiş. Son okuduğum kitabın 161. sayfasının 5. cümlesini yazmam hakkında.
Kısa bir yolculuk yaptım. Şu an 'anne şehri 'ndeyim. Buraya gelirken yanıma daha önce altını çizerek okuduğum bir kitabı da getirmiştim. Amacım bir şeyler paylaşmaktı. Mimle denk geldi. Yanımdaki kitap Osmanlı'yı kuran şehir. -Bursa'ya Şehrengiz- Yazarı sanki benim hislerime tercüman oluyor.
24 yıl boyunca koynunda çocukluktan genç kızlığa doğru, hayatımın en renkli, başıboş ve en ziyade masallara gömülü yıllarını borçlu olduğum şehir Bursa. Bu şehir gurbette açmıştı hafızasının kapılarını bana. Ben Bursa'nın eteklerinden ayrılırken göz kırpıyordu arkamdan, bakırcılar çarşısı, kapalıçarşı ve kozahandan inince oturduğumuz çay bahçesi. Muradiye sırtlarındaki asırlık çınarlar altında yapılan dost sohbetleri. Eski hanlardaki dükkanlar, Setbaşı köprüsünden Emir Sultan'a yapılan yürüyüşler hepsi ondan uzaklaşınca anlamlı oldu sanki. Ey şehir! Şehir, bütün kökler sendedir, cümlesi kaybettiğim Bursa ile 'gurbette' karşılaşmamızı özetler gibidir.
Kitap sadece Bursalılara hitap etmiyor. Kendi tabiriyle; yüreğinden kopup zaman denizine düşürdükleri parçalardan izler ve işaretler bulmak isteyenlere...
Mimi geçti kitap tanıtımına dönüştü ama tarihin tozlu sayfalarında gezinmek isteyenler için akıcı ve güzel bir kitap.
161. sayfasında ki 5. cümlesi:
"Bu kadar uzun bir süre içinde padişahlarını göremeyen yeniçerilerin aşırı baskıları karşısında bunalan vezirler saray tabibi ve yeniçeri ağalarını davet etmiş."
Bu cümle tek başına bir şey ifade etmediği için öncesinde kitap bilgilendirmesi biraz uzun oldu. Affınıza sığınıyorum...
Ben de sevgili VİRGO ve KELEBEK GİBİ'yi mimliyorum..
2 yorum:
:)) bende seni mimleyim dedim sonra baktım aynı mimde ikimizde mimlenmişiz :))
teşekkür ederim arkadaşım kitap çok güzel... BURSA YI BEN e çok severim hemde çok...
inş bu kitabı bende okurum ...
hayırlı günler diliyorum.
Yorum Gönder